>Rüya ile Biz / Orhan Pamuk
1- Her sabah okula birlikte gideriz. Bir gözümüz saatte, bir gözümüz çantada, kapıda, yolda… Arabada hep aynı şeyleri yaparız: 1. Küçük parkın köpeklerine selam. 2. Taksi hızla virajı dönerken içerde savrulma. 3. Aynı yerde, “Sağa aşağıya şoför efendi!” deyip birbirimize bakıp gülme. 4. Şoför yolu bildiği halde (çünkü hep aynı duraktan biniyoruz) gene “sağa aşağıya şoför efendi” deyip gülmek. 5. Taksiden indikten sonra el ele tutuşup yürümek.
2- Çantasını omuzuna asıp, öpüp onu okula bıraktıktan sonra arkasından bakarım. Rüya da arkasından baktığımı bilir. Ezberlediğim, seyretmekten hoşlandığım yürüyüşünü izlerim. Onun benim onu seyrettiğimi bildiğini bilirim. Sanki benim ona baktığımı bilmesi ikimize de bir güven verir. Bir, onun şimdi içinde yürüdüğü ve her gün keşfettiği bir âlem vardır, bir de bizim ikimizin paylaştığı âlem. Benim bakışım, onun dönüp bana bakması bizim âlemimizi sürdürür. Sonra ama, köşeyi döner ve benim bakışımın yetişemediği yeni dünya başlar.
3- Biraz övünelim: Kızım akıllı ve zevk sahibidir. En iyi hikâyeyi benim anlattığımı, hiçbir kararsızlık geçirmeden söyler ve hafta sonları sabahları yanıma uzanıp hikâyesini ister. Kişilik sahibi olduğu için de ne istediğini bilir: “Gene cadı olsun, hapishaneden kaçsın ama kör olmasın ve ihtiyarlamasın, sonunda da küçük çocuğu ele geçiremesin.” Sevdiği yerlerin uzatılmasını ister. Sevmediği yerleri, daha ben hikâyeyi kurarken yüzüme söyler. Ona hikâye anlatmak, bu yüzden, aynı anda hem yazmak hem de yazdığım çocuk olup okumaktır.
4- Bütün gerçek sevgi ilişkilerinde olduğu gibi ilişkimiz aynı zamanda bir iktidar mücadelesidir. Kimin dediği olacak: 1. Televizyonda hangi kanala bakılacak. 2. Hangi saatte yatılacak. 3. Hangi oyun oynanacak ya da hiç oynanmayacak ve benzeri pek çok karar, tartışmalar, kavgalar, hileler, tatlı kandırmalar, gözyaşları, azarlamalar, küskünlük, barışma ve pişmanlıklarla geçen uzun siyasetler sonunda kararlaştırılır. Bütün bu hareket yorucu ve mutluluk vericidir, ama sonunda birikir ve bir ilişki ve arkadaşlık tarihi oluşur. Uzlaşırsınız, çünkü birbirinizden vazgeçemezsiniz. Onu düşünür, yokluğunda kokusunu hatırlarsınız. Onun yokluğunda ben saçlarının kokusunu fena özlerim. Benim yokluğumda o benim pijamalarımı koklar.
-
Recent Posts
Recent Comments
defneninannesi on >pıtırcık kitapları ışko on annelik dersleri bir okul kitaplığı a… on >oliver jeffers yaseminz on parmak çikolata! yaseminz on parmak çikolata! Archives
- April 2011
- March 2011
- February 2011
- January 2011
- December 2010
- November 2010
- October 2010
- September 2010
- August 2010
- July 2010
- June 2010
- May 2010
- April 2010
- March 2010
- February 2010
- January 2010
- December 2009
- November 2009
- October 2009
- September 2009
- August 2009
- July 2009
- June 2009
- May 2009
- April 2009
- March 2009
- February 2009
- January 2009
- December 2008
- November 2008
- October 2008
- September 2008
- August 2008
- July 2008
- June 2008
- May 2008
- April 2008
- March 2008
- February 2008
- January 2008
- December 2007
- November 2007
- October 2007
- September 2007
- August 2007
- July 2007
- June 2007
- May 2007
- April 2007
- March 2007
- February 2007
- January 2007
- December 2006
- November 2006
- October 2006
- September 2006
- August 2006
- July 2006
- May 2006
- April 2006
- March 2006
- February 2006
- January 2006
- December 2005
- November 2005
- October 2005
- September 2005
Categories
- alıntı
- amsterdam
- annelik/babalık
- çocuk kitapları
- çocuklara
- çocukluk
- öneriler
- bebek
- cem'in günlüğü
- cem'in sevdiği tarifler
- doğum
- duyuru
- emzirme
- ev aktiviteleri
- eğitim/okul
- filmler
- fotolar
- gazete kupürü
- gündelik
- güzel şeyler
- gezi-inceleme kolu
- haftasonu önerileri
- hamilelik
- istanbul
- kitaplar
- link
- meşaz
- mim
- mutfak hikayeleri
- onur
- oyuncak
- rüya'nın günlüğü
- rufus
- sağlık
- slide
- tarif
- tv
- Uncategorized
- video
- yasemin
- şarkılar
Meta
>Bayıldım…Ömer ve ben…Cem ve sen…anneler ve oğulları… Gözlerim doldu…